![translation](https://cdn.durumis.com/common/trans.png)
Bu, AI tarafından çevrilen bir gönderidir.
Dil Seç
Text summarized by durumis AI
- Kilise kardeşimi ziyaret ederek ona tavsiyelerde bulunmanın zorluklarını ve güvenin ve meydan okumanın önemini bir kez daha fark ettim.
- Özellikle Son Heung-min'in babasının sözleri gibi güvenle meydan okumak önemlidir ve itiraf etmekten korkmak yerine bunu doğrudan ifade etmek ve pişman olmak daha iyidir diye düşündük.
- Bunu yaparak gelecekte de kendi deneyimlerimle başkalarına güç vermek için çaba göstereceğim.
Fotoğraf=YouTube Mind_Success'ten alınmıştır
Boş zamanım olduğunda kilisedeki bir arkadaşımla kahve içmeye gittim. Ben de kilisede abla(?) olduğum için kilise insanlarını takip ediyorum. Bunlardan biri de toplum ve kilise düzeyinde zorluklar yaşayan bir arkadaşımla görüştüm.
Birine tavsiye vermek gerçekten değerli bir şey olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu, benim başkaları tarafından büyüyen biri olduğumu ve çok deneyim sahibi olduğumu kabul etmek anlamına geliyor. Bazen de bu bir zayıflık olabilir.
Üniversite yıllarımda danışmanlık yaptım ve Enneagram'a baktığımda da başkalarına yardım etmeyi seven biri olduğum için öncelikle yardım eli uzatmaya çalışırım. Bu yüzden karşı taraf istemediği halde tavsiye vermek isteyen kendimi gördüm ve karşı taraf da güçlü bir reddetme tepkisi göstererek çatışmaya yol açan zamanlar oldu.
O zamanki deneyimlerimden ders alarak birine tavsiye verirken dikkatli davranmaya çalışıyorum. Sadece o kişinin istediği zaman yardım konusunda konuşmaya çalışıyorum. Bugün görüştüğüm arkadaşımla da dikkatli davrandım ve yine de biraz demode olmuş olsam da onu teşvik etmeye çalıştım.
Ona ilettiğim noktaların en önemlileri, birincisi "özgüven", ikincisi ise "cesaret" idi. Son Heung-min'in babası Son Woong-jung, futbol öğrenen çocuklara şu sözleri söyler: "Erkek adamda ne var? Özgüven! Dünya futbolunun duvarı asla yüksek değil!" Evet, öğrendiğiniz şeylere ve deneyimlerinize güvenin. Özgüveniniz yoksa yeteneklerinizi %100 kullanmayabilirsiniz.
Hiçbir şey yapmazsanız hiçbir şey olmaz. Yapmak istediğiniz, denediğiniz bir şey olsa bile, denemezseniz hiçbir şey olmaz. İyi yapmak değil, önce denemelisiniz ki iyi olup olmadığınızı, sevdiğiniz mi, sevmediğiniz mi anlayabilesiniz. Şahsen birini sevdiğimde, itiraf ettim ama reddedildim ve onu kaybedecekmiş gibi, itiraf etmekten utanıyordum. İtiraf etmeyip pişman olmaktansa, itiraf edip duygularımı ifade edip onun hislerini öğrenerek pişman olmak daha iyidir.
Bugünkü görüşmemizle, iyi bir abla olabileceğime şükrediyorum ve benim deneyimimi dinleyip aynısını yapmak isteyen bir kardeşim olduğu için minnettarım. Ben de yardım ederken kendimi yeniden gözden geçirdim ve hedeflerimi hatırladım. Bu, benim için iyi bir zamandı. İleride benim gibi eksiklikleri olan biri olsa da, hikayelerimi anlatma ve onlara güç verme fırsatım olsun. Ayrıca yardım edebilecek bir insan olmak için sürekli çalışmam gerektiğini hissediyorum.