Tyson Bey ile Kahve Sohbeti Sonrası – ‘Hayal Gücünün Birleşimi’, Dinlemeyi Seven ve Konuşmayı Seven İnsanların Buluşması

LinkedIn'i sık sık kullananlar, muhtemelen bu kişiyi görmüştür. Evet, bahsettiğimiz kişi 'Tyson' Bey. Geçmişte Güney Kore'de Samsung'da çalışmış ve daha sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmiş, şu anda da Amerika Birleşik Devletleri Samsung şubesinde kariyerine devam ediyor.

Birçok kişiyle kahve sohbetleri yaptığını görüyor ve ben de Tyson Bey ile kahve sohbeti yapmak için başvuruda bulundum. Neyse ki başvurum kabul edildi :) Daha önce hiç yüz yüze görüşmemiş olsak da, LinkedIn gibi bir çevrimiçi platform aracılığıyla değerli bir insanla tanışıp sohbet edebilmek gerçekten harika bir şey. Dünya gerçekten çok değişti.

Tyson Bey, kahve sohbetini benim geçmişimle ilgili sorular sorarak başlattı. Her bir kariyerim hakkında sorular sordu ve hikayemi dinledi. Hikayeme verdiği tepkiler ve gülümsemeleri gerçekten çok güzeldi ve beni gururlandırdı.

Konuşmayı çok severim. Herhangi bir topluluk veya grupta konuşma fırsatı bulduğumda, konuşmak için can atarım. İnsanların benim hikayemi dinlemesini ve tepki vermesini çok isterim. Kibirli bir şekilde, tüm evrenin benim etrafımda dönmesi gerektiğini düşünen aşırı bir 'dikkat çekme meraklısı'yım da diyebiliriz.

Tyson Bey, benim bu hikayelerimi dinlediği için gerçekten çok mutlu oldum ve minnettarım. Aksine, Tyson Bey de başkalarının hikayelerini merak ettiğini ve dinlemeyi sevdiğini söyledi. Elbette Tyson Bey de kendi hikayesini dinleyen insanları sever, ancak bana zaman ayırarak ve hikayelerimi dinleyerek bana karşı gösterdiği nezaket için teşekkür ederim. Sanki eskiden psikolojik danışmanlık aldığım günlerimi hatırlatıyordu, o kadar rahattım.

Doğrudan yöneticim veya daha önce hiç tanışmadığım biri olmasına rağmen, hayatımda bana yol gösterici olmuş birisi olarak söylediği birçok şey aklımda kaldı. Şu anki durumum için gerekli olan şeylerdi. 'Şu anki şirketimde elimden gelenin en iyisini yapana kadar, yani 'yeterince yaptım' diye düşünene kadar çalışmalıyım', 'Sang-hoon Bey hala açgözlü görünüyor ve somut sonuçlar elde etmesi gerekiyor', 'Geçmişteki şirketinde yaşadığı memnuniyetsizliklerin şu anki şirketinde görülmemesi, yeteneğini sergilemesi için en uygun koşulların oluştuğu anlamına geliyor' gibi beni motive eden şeyler söyledi.

Güney Koreli bir doğrudan yöneticim olmadığı için, bir üstten destek ve tavsiye almak zor olsa da, bu şekilde yardım alabildiğim için minnettarım. Gerçekten harika bir patron, bir mentor bulmuş gibi hissettim.

Ben de ileride Tyson Bey gibi başkalarının sözlerini dinleyen biri olmalıyım. Sadece ben konuşursam herkes sıkılır. Ben de sizin hikayelerinizi dinleyen, sadece soru soran ve sizin hayatınızı dinleyerek sizi yücelten biri olmaya çalışacağım.